Altı Körfez ülkesini temsil eden bir kuruluş olan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), "İsrail'in kardeş Katar Devleti'ne yönelik vahşi saldırganlığını" kınayan bir bildiri yayınladı ve bunu "ortak Körfez güvenliğine ve bölgesel barış ve istikrara doğrudan bir tehdit" olarak nitelendirdi.
15 Eylül’de Doha’da toplanan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Yüksek Konseyi Olağanüstü Oturumu'nun ardından Katar Devleti'ne Yönelik İsrail Saldırganlığına İlişkin Sonuç Bildirisi yayınlandı.
Bildirge, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin güvenliğinin bölünmez olduğunu ve Körfez İşbirliği Konseyi Temel Tüzüğü ve Ortak Savunma Anlaşması uyarınca, üye ülkelerin güvenliğinden herhangi birine yapılan herhangi bir saldırının hepsine yapılmış sayılacağını ve üye ülkelerin kardeş Katar Devleti'ni desteklemek ve güvenliğini, istikrarını ve egemenliğini her türlü tehdide karşı korumak için tüm imkânlarını seferber etmeye hazır olduğunu vurguladı.
Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri liderleri, Körfez İşbirliği Konseyi Ortak Savunma Konseyi'ne, Yüksek Askeri Komite toplantısı öncesinde Doha'da acil bir toplantı düzenlemesi talimatını vermişlerdi.
Yapılan toplantının amacı, üye devletlerin savunma durumunu ve İsrail'in kardeş Katar Devleti'ne yönelik saldırganlığı ışığında tehdit kaynaklarını değerlendirmek ve Birleşik Askeri Komutanlığı'na ortak savunma mekanizmalarını ve Körfez caydırıcılık kabiliyetlerini harekete geçirmek için gerekli idari tedbirleri alması talimatını vermektir.
2000 yılında imzalanan Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) Ortak Savunma Anlaşması, bölge ülkeleri arasında askeri bir dayanışma mekanizması oluşturulmasını öngörmüştü. Anlaşmaya göre, herhangi bir üye devlete yönelik saldırı, tüm üye ülkelere yapılmış sayılıyor. Metin, sadece dayanışmayı vurgulamakla kalmıyor; aynı zamanda üye devletlerin, meşruiyetin ve güvenliğin yeniden sağlanması için askeri güç kullanarak saldırıyı püskürtme taahhüdünde bulunduklarını da belirtiyor.
Diğer İçerikler