Stratfor’un “Gölge CIA” olarak anılan analizinde, Türkiye’nin savunma sanayisini hızla güçlendirdiği, özellikle KAAN savaş uçağını devreye alana kadar hava üstünlüğünü sağlamak için Eurofighter Typhoon ve F-16 alımları için hamleler yaptığı vurgulanıyor. İsrail’in Suriye’deki agresif askeri eylemlerinin, Türkiye’yi askeri modernizasyonu hızlandırmaya ittiği belirtiliyor. Analiz, iki ülkenin bölgedeki en güçlü ordulara sahip hale geldiğini ve bu durumun yeni bir operasyonel gerçeklik yarattığını ifade ediyor.
İsrail’in Türkiye’yi Tehdit Olarak Görmesi
Stratfor analizine göre, 7 Ekim 2023 sonrası İsrail’in Hamas, Hizbullah ve Husilere karşı yürüttüğü kampanyalarda hassas hedefleme ve hava gücüyle risk almaya hazır olduğu görülüyor. Haziran 2025’te İran’a düzenlenen saldırılar, İsrail’in tehditleri önceden etkisiz hale getirme politikasını doğruluyor. Bu durum, Türkiye’yi Suriye’nin yeni lideri Ahmed el-Şaraa’yı desteklemeye ve savaş uçağı alımlarını hızlandırmaya yöneltiyor. Türkiye, mevcut F-16 filosunu modernize ederken, KAAN uçağının testlerini hızlandırıyor ve 2026 sonuna kadar Eurofighter Typhoon teslimatlarını hedefliyor.
Eski Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed’in rejiminin Aralık 2024’te çökmesiyle İsrail, Suriye’nin silah stoklarını ve hava savunma sistemlerini yok etmek için hava saldırıları başlattı. Türkiye ise Suriye’nin kuzeyinde binlerce asker, zırhlı araç, topçu ve insansız hava aracıyla güçlü bir varlık sürdürüyor. İdlib, Afrin, El Bab, Cerablus, Tel Abyad ve Ras Ayn’daki üsler, Türkiye’ye PKK ve DEAŞ’a karşı kalıcı bir askeri avantaj sağlıyor. 13 Ağustos’ta Türkiye ile Suriye’nin geçici hükümeti arasında imzalanan savunma iş birliği mutabakatı, Türkiye’nin Suriye’ye lojistik destek, askeri eğitim ve teknik yardım sağlayarak etkisini pekiştirdiğini gösteriyor.
Türkiye’nin Artan Savunma Etkisi
Türkiye’nin SIPER uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi, 100 kilometreden fazla mesafedeki tehditleri önlemek için tasarlandı ve yabancı sistemlere bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. Türkiye, Suriye’deki askeri varlığını artırarak İsrail’in algılanan tehditlerine karşı güçlerini konumlandırıyor. Stratfor, Türkiye’nin bu hamlelerinin sadece Suriye’deki çıkarlarını korumayı değil, aynı zamanda Ege, Doğu Akdeniz, Kafkasya, Kuzey Afrika, Kızıldeniz ve Karadeniz’deki etkisini güçlendirmeyi amaçladığını belirtiyor.
Stratfor, İsrail ve Türkiye’nin Suriye’deki eşzamanlı askeri konuşlandırmalarının taktiksel olaylarla kısa süreli kriz riskini artırdığını, ancak doğrudan bir çatışmanın düşük olasılık olduğunu vurguluyor. Her iki ülkenin ABD müttefiki olması ve Türkiye’nin NATO üyeliği, büyük çaplı bir çatışmayı maliyetli kılıyor. Ancak İsrail’in Suriye’deki saldırıları, ABD’nin Türkiye ve İsrail arasındaki arabuluculuk çabalarını zorlaştırıyor. Stratfor, İsrail’in stratejik hedeflerden taviz vermemesi durumunda gerilimin tırmanabileceğini ve ABD’nin bu dengeyi sağlamakta zorlanacağını öngörüyor.
Diğer İçerikler
