Soykırımcı Netanyahu, Propaganda için Getirttiği 250 ABD Milletvekilini Ağırladı, İsrail’in Dünyada Ne Kadar Yalnızlaştığını ve Çaresizliğini Anlattı

Netanyahu, Kudüs’te 250 ABD’li parlamenteri ağırladığı toplantıda Çin ve Katar’ı “İsrail karşıtı medya kuşatması” yürütmekle suçladı. Pekin’den gelen sert yanıt, Tel Aviv’in uluslararası yalnızlığını ve çaresizliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Çin’i Katar ile birlikte “yapay zekâ ve dijital ağlar üzerinden İsrail karşıtı bir medya kuşatması yürütmekle” suçlaması, Tel Aviv ile Pekin arasında ciddi bir gerginlik yarattı. Çin, iddialara sert tepki vererek reddetti.

Netanyahu, Kudüs’te ağırladığı 250 Amerikalı parlamenter heyetine yaptığı konuşmada, “Bir zamanlar İran bizi kuşatmaya çalışıyordu, şimdi ise Katar’ın öncülüğünde Çin’in de içinde olduğu yeni bir medya kuşatmasıyla karşı karşıyayız. Bu, botlar ve reklamlarla beslenen, dev bütçeli bir saldırıdır” ifadelerini kullandı. Aynı suçlamaları kısa süre sonra Maliye Bakanlığı’nın bir etkinliğinde de tekrarladı. Özellikle TikTok üzerinden İsrail karşıtı içeriklerin yayıldığını iddia ederek, “Telefonunuzu açıyorsunuz ve bombardımana tutuluyorsunuz” sözleriyle Çin merkezli şirketleri hedef gösterdi.

Netanyahu, İsrail’in diplomatik yalnızlık yaşadığını da itiraf ederek, ülkesinin ayakta kalabilmesi için “süper Sparta”ya dönüşmesi gerektiğini dile getirdi.

Çin’den alışılmadık sert yanıt

İki gün süren sessizliğin ardından Çin’in İsrail Büyükelçiliği, Netanyahu’nun suçlamalarını “asılsız ve provokatif” diye niteledi. Açıklamada, “İsrail liderinin sözleri bizi şaşırtmıştır. Çin’i hedef almak, yanlış teşhis koyan bir doktorun yanlış tedavi uygulamasına benziyor” ifadeleri yer aldı.

Pekin ayrıca Gazze’de süren saldırılara dikkat çekerek Tel Aviv’i askeri operasyonlarını sonlandırmaya çağırdı: “İsrail’in ihtiyacı olan şey bitmeyen bombardımanlar değil, akılcı diplomasi ve siyasi vizyondur.” Çin, uluslararası toplumun ateşkes çağrılarını yineledi ve kalıcı barışın ancak güvenlik paylaşımı ile sağlanabileceğini vurguladı.

İsrail’in derin kaygıları

İsrail basınına göre Netanyahu’nun bu çıkışlarının arkasında, Çin’in İran’a balistik füze programında ve hava savunma sistemlerinde destek verdiği yönündeki endişeler bulunuyor. İsrail’in Washington Büyükelçisi Yechiel Leiter da kısa süre önce “Çin’in İran’la yakınlaşmasının tehdit oluşturduğunu” belirtmişti.

Siber güvenlik uzmanı Harel Menashri, Pekin’in uzun süredir Filistin yanlısı bir çizgi izlediğini, 7 Ekim’den bu yana İsrail karşıtı söylemlerini daha da artırdığını söyledi. Çin ders kitaplarında İsrail’in Gazze’de “katliam yaptığı” ifadesinin yer aldığını hatırlatan Menashri, Tel Aviv’in Pekin ile ilişkilerinde açılım politikalarının başarısız olduğunu vurguladı.

Çin uzmanı Yuval Weinrib ise Netanyahu’nun çıkışlarının asıl olarak Washington’a mesaj verme amacı taşıdığını belirtti: “Eğer bu açıklama ABD’ye ‘yanınızdayız’ demek için yapıldıysa anlaşılabilir ama yöntem çok hatalı. Çin bunu unutmaz, hatta özür bekleyebilir.”

Weinrib’e göre Pekin’in İsrail büyükelçisini geri çağırması ihtimal dışı olsa da, güvenlik gerekçeleriyle İsrail ürünlerine ticari sınırlamalar getirme yoluna gidebilir.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA