Birleşmiş Milletler’in (BM) insani yardım şefi Tom Fletcher’in, İsrail’in Gazze’ye yardım girmesine izin vermemesi durumunda 48 saat içinde 14 bin bebeğin ölebileceği uyarısında bulunmasının ardından yardım konvoylarının girişine izin vermesi için dünya çapında İsrail’e baskılar yoğunlaştı.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Pazar gecesi yaptığı açıklamada, Gazze'de bir 'açlık krizi' yaşanmaması için 11 haftadır süren yıkıcı yardım ambargosunu sınırlı da olsa gevşeteceğini duyurdu. Ancak bu gevşemenin yalnızca 'asgari düzeyde' olacağı belirtildi.
İsrail’in yardım bölgeleri tuzağı
Jamal Kanj, Countepunch’da yayımlanan yazısında İsrail’in asgari düzeyde yardım girişine izin vererek işlediği insanlık suçunu lojistik ve bürokratik aksaklıklara indirgeyerek savaş suçunu gizlemek istediğine işaret etti.
İsrailli yetkililer ve bakanlar bölgede "şu anda yeterli gıda" olduğuna inandıklarını, ancak "gerekirse Hamas'ın tedariklerin kontrolünü ele geçirmesini ve yönetim kabiliyetlerini yok etmesini önlemek için insani yardım dağıtımının belli bölgelerde kontrolleri altında olması gerektiğini öne sürdüler. Bunun için Netanyahu hükümeti, ABD ile koordinasyon halinde askeri kontrolü altındaki bölgeler olan Güney Gazze'de yardım dağıtım merkezleri kurulmasını önerdiler.
İsrail’in planı, yerinden edilmiş Filistinlileri Mısır sınırına daha yakın olan İsrail kontrolündeki yardım noktalarının yakınında kümelenmeye zorlayarak, hem kuzey hem de güney Gazze'deki kent merkezlerini boşaltmak ve sonunda " gönüllü " olarak sınır dışı edilmelerinin önünü açmak için yapılmış uğursuz bir plan. Bu sözde "gıda güvenli bölgeleri", yardım arayan çaresiz sakinleri tutuklamak veya hatta öldürmek için tasarlanmış insan tuzaklarına dönüşme riski taşıyor.
BM ve yardım kuruluşlarından tepkiler
İnsani yardım kuruluşları, İsrail'in Gazze'nin güneyinde özel şirketler tarafından işletilen ve İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından korunan sınırlı sayıda yardım dağıtım merkezi kurma planını oy birliğiyle reddetti.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), İsrail'in BM ve insani yardım ortakları tarafından yürütülen mevcut yardım dağıtım sistemini kapatmaya çalışarak kendi tedarik sistemini dayatmaya çalıştığını iddia etti. OCHA, "[Bu] temel insani ilkelere aykırıdır... Tehlikelidir, sivilleri erzak toplamak için militarize bölgelere sürükler, hayatları tehdit eder... ve zorla yerinden edilmeyi daha da derinleştirir" dedi.
Hamas, Pazartesi günü İsrail'in Gazze'ye yardım ulaştırma konusundaki yeni çerçevesini "siyasi şantaj" olarak nitelendirdi ve savaştan harap olmuş bölgenin "insani felaketinden" İsrail'i sorumlu tuttu.
Girmesine izin verilen yardım “denizde bir damla” bile değil
20 Mayıs itibarıyla İsrail, Gazze'ye beş yardım kamyonunun girmesine izin verdi; bu, 2,3 milyon insanı beslemek için gerekenin yalnızca %0,8'iydi. Ancak, İsrail ordusunun son dakika lojistik engelleri nedeniyle yardımların hiçbiri dağıtılmadı.
BM yetkilisi Fletcher, dün Gazze’ye yalnızca beş yardım kamyonunun girdiğini ve bunun 'denizde bir damla' olduğunu, Gazze halkının ihtiyaçları için tamamen yetersiz kaldığını söyledi.
İnsanları aç karnına öldürmekten yarı tok karnına öldürmeye geçiş
İsrail, yardım girişine izin verdiğini duyurduktan saatler sonra işgalini ve sivillerin kitlesel yerinden edilmesini bir kez daha genişleterek yeni askeri operasyonlar başlattı. Yüzlerce sivili öldürmeye devam etti.
İsrail, Gazzelileri sistematik aç bırakarak toplu cezalandırma politikasını tedarik zincirleri veya dağıtım hakkındaki bir tartışmaya indirgeyip savaş suçunu bürokratik bir aksaklık olarak sunmaya çalışıyor ve asgari miktarda yardım girmesine izin vererek, üç aydır devam ettirdiği açlık ablukasının sorumluluğundan kurtulmayı hedefliyor.
Yardım kırıntılarına izin vermekle devam eden savaş suçunu gizleyemez. Bu, insanları aç karnına öldürmekten yarı tok karnına öldürmeye geçişten başka bir şey değildir.
Diğer İçerikler
