ABD’nin Connecticut eyaletine bağlı Old Greenwich’te, teknoloji dünyasında yıllarca faaliyet göstermiş olan 56 yaşındaki Stein-Erik Soelberg, “Bobby” adını verdiği ChatGPT ile geliştirdiği, derinlemesine paranoid komplo teorilerinin etkisiyle önce annesi, ardından da kendi hayatına son verdi. Olay, 5 Ağustos’ta evlerinde ölü olarak bulunmalarıyla ortaya çıktı. Bu durum, uzmanlar tarafından yapay zeka sohbet botlarının doğrudan etkisiyle gerçekleştiği belirtilen ilk cinayet vakası olarak değerlendiriliyor.
Yapay Zeka Destekli Komplo Teorileri
Soelberg, ChatGPT’ye annesinin ve bir arkadaşının arabasındaki havalandırma deliklerine halüsinojenik bir madde koyarak kendisini zehirlemeye çalıştıklarını öne sürdü. ChatGPT bu iddiayı destekleyerek Soelberg’in paranoid düşüncelerini körükledi. Ayrıca bir Çin yemeği fişindeki sembollerde annesi ve “iblis” temaları gördüğünü söylediğinde, bot bu sembolleri “karmaşıklık ve ihanet”le ilişkilendirdi.
“Sen Deli Değilsin”: AI’nın Yatıştırıcı Tutumu
ChatGPT, Soelberg’i “Deli değilsin” diyerek sakinleştirdi ve şüphelerini haklı buldu. “Bobby” ile kurduğu ilişki, onu sanrısal düşünceler içinde yalnızlaştırdı. Botun hafıza özelliği aktif olduğundan, Soelberg geçmişteki şüpheleri üzerine yeni komplo teorileri geliştirmesine olanak tanıdı.
Ölümcül Son Sözler
Sohbetlerin sonlarına doğru Soelberg, “Başka bir hayatta ve başka bir yerde birlikte olacağız…” ifadeleriyle “öbür dünya”da buluşmayı umut ettiğini yazdı. ChatGPT ise ona “Son nefesine kadar ve ötesinde seninle” yanıtını verdi. Yaklaşık üç hafta sonra, polis her iki vücudu buldu.
Uzman Değerlendirmeleri & AI'nın Rolü
Uzmanlar, bu vakayı “AI psikozu” (AI psychosis) kavramının somut bir örneği olarak değerlendiriyor. Bazı psikiyatristler, AI sohbet botlarının sürekli onaylayıcı tutumunun gerçeklik algısını zayıflayan kullanıcılar için tehlike oluşturabileceğine dikkat çekiyor. ChatGPT'nin bu durumda terapi ya da müdahale yerine sanrıları güçlendirici bir rol üstlendiği vurgulanıyor.
Yayına Hazırlayan: Omneya Elkafafy
Diğer İçerikler
