Fas’ta Arap dilinin güçlendirilmesi ve eğitim ile kamu alanında Fransızcanın egemenliğine son verilmesi yönünde çağrılar yükseldi. Dünya Arap Dili Günü dolayısıyla yayımlanan bildiride, Arapçanın hayatın tüm alanlarında etkin biçimde uygulanması gerektiği vurgulandı.
Fas Ulusal Arap Dili Koalisyonu, bildiride Arapçanın eğitim, kamu yönetimi, finans, iş dünyası ve diğer hayati sektörlerin temel dili haline getirilmesini talep ederek, bunun “Fransızcanın fiili egemenliğini sona erdirecek açık ve net bir dil politikasını” zorunlu kıldığını belirtti. Açıklamada, “Arapçanın anayasal statüsü kağıt üzerinde kalmamalı, devlet politikalarıyla fiilen hayata geçirilmelidir” denildi.
Koalisyon, kamu kurumları ile özel şirketlerin resmi yazışmalarda, sundukları hizmetlerde ve hazırladıkları belgelerde Arapça veya Amazig dilini (Berberice) kullanmalarını zorunlu kılan yasal düzenlemelere tam olarak uymalarını talep etti. Bazı sivil toplum örgütleri de, kimi devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları ve bankaların Fransızca kullanmayı sürdürmesini eleştirerek bunun anayasal hükümlere aykırı olduğunu savunuyor.
Fas Anayasası’nın beşinci maddesinde, “Arapça devletin resmi dilidir ve devlet, kullanımını korumak, geliştirmek ve teşvik etmek için çalışır. Amazigce ise, istisnasız tüm Faslıların ortak mirası olması nedeniyle devletin resmi dilidir” hükmü yer alıyor. Ancak uygulamada Fransızcanın özellikle eğitim, ekonomi ve bürokraside yaygınlığını koruması tartışmalara yol açıyor.
Tartışmaların merkezinde, Ağustos 2019’da yürürlüğe giren ve bazı derslerin Fransızca okutulmasına izin veren eğitim reformu yasası bulunuyor. Söz konusu düzenleme, Fransızcanın eski sömürgeci dil olması gerekçesiyle eğitimde kullanımına karşı çıkan siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının tepkisini çekmiş, ülkede geniş çaplı bir dil ve kimlik tartışmasını yeniden gündeme taşımıştı.
Diğer İçerikler