Bahçeli’den TRÇ İttifakı Gerekçesi: “Avrasya’nın Ortası Türk Dünyasıdır”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye–Rusya–Çin (TRÇ) İttifakı önerisinin nedenlerini açıkladı. Bahçeli, Avrasya’nın stratejik önemine ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) rolüne dikkat çekerek “Eşit paydaşlık olmadan kalıcı istikrar sağlanamaz” dedi.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye–Rusya–Çin (TRÇ) İttifakı önerisinin gerekçelerini kamuoyuyla paylaştı. Bahçeli, Avrasya’nın Türk Dünyası için stratejik bir merkez olduğunu vurguladı.

Bahçeli, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Avrasya’nın ortası Türk Dünyasıdır. Bu bölgede artık bugün bir uluslararası aktör olarak Türk Devletleri Teşkilatı bulunmaktadır. Beş daimi üyesi, üç gözlemci üyesi vardır. Bu devletler geleceğe birlikte yürümek istemektedirler. Bunların içinde NATO üyesi olan Türkiye olduğu gibi, KGA ve BDT üyesi olan Kazakistan ve Kırgızistan da vardır. Keza Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan, Şangay İşbirliği Örgütü’ne üyedirler. Bu etki gücü yüksek yapıların merkezinde Rusya ve Çin’in bulunduğu da bilinmektedir.”

Bahçeli, TDT’nin Batı, Rusya ve Çin arasındaki mücadelede “cazibe ve güç merkezi” haline gelebileceğini belirtti. Bu nedenle Avrasya coğrafyasının üç gücünün –Türkiye, Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti– eşit konumlarda bir araya gelmesinin önemine işaret etti.

MHP lideri, bu işbirliğinin amacını şu sözlerle açıkladı:

“Böyle bir ortak zeminin oluşmasıyla birlikte, BDT, ŞİÖ ve TDT, birbirlerinin hukukunu ve varlığını gözeten, devletlerin egemen eşitliği ve hukukun üstünlüğü ilkelerine saygılı bir anlayışla dünyayı yeniden bir düzene kavuşturabileceklerdir. Hiçbir egemen devletin bir başka devletin yörüngesinde hareket etmesi beklenmemelidir. Müreffeh ve huzurlu bir bölgenin inşası için Avrasya coğrafyasında eşit paydaşlık söz konusudur.”

Bahçeli, ittifakın öncelikli hedefinin siyasi istişare ve çok boyutlu ekonomik işbirliği olduğunu belirtti. Ancak uluslararası güvenlikteki mevcut kaosun sürmesi halinde bu birlikteliğin güvenlik boyutuna da evrilebileceğini dile getirdi:

“Uluslararası güvenlik alanındaki mevcut kaos hâli sürerse bu birlikteliğin güvenlik boyutunu kazanması da kaçınılmaz olarak gündeme gelecektir.”

Kaynak: Independent

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA