Altay Tankları Teslimat Töreninde Konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uluslararası Sistem Sadece Kabuk Değil, Mecra da Değiştiriyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramankazan’da düzenlenen BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi Açılışı ve İlk Yeni Altay Tankları Teslimat Töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin savunma sanayii alanında son 23 yılda kat ettiği ilerlemeyi ve ülkenin küresel alandaki stratejik konumunu değerlendirdi.

Erdoğan, “Son 23 yılda savunma sanayi, diplomasi ve güvenlik başta olmak üzere attığımız adımlarla Türkiye’yi göz ardı edilemez bir ülke haline getirdik” diyerek, Türkiye’nin artık yalnızca takip eden değil, takip edilen bir devlet konumuna yükseldiğini vurguladı.

“Savunma sanayiinde büyük bir gururu yaşıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına BMC’nin yeni tesisinin açılışının Türk savunma sanayi için tarihi bir adım olduğunu belirterek başladı:
“Türk savunma sanayi adına büyük bir heyecanı ve aynı zamanda büyük bir gururu hep birlikte yaşıyoruz. Ülkemiz savunma sanayine, mühendis ve teknisyenlerimize duyduğumuz güvenin boşuna olmadığını gerek bu tesis gerekse teslimatı yapılan Altay tankımızla bir kez daha görüyoruz.”

Erdoğan, bu alandaki çalışmalara katkı sunan tüm sektör çalışanlarına ve şehit olan personele rahmet dileyerek teşekkür etti.

“Her ay 8 Altay tankı üretilecek”

BMC’nin yeni tesisinin, savunma sanayiinde Türkiye’yi bir üst seviyeye taşıyacak nitelikte olduğunu belirten Erdoğan, 63 bin metrekare kapalı alana sahip seri üretim hattında her ay 8 adet Altay tankı ve 10 adet Altuğ zırhlı aracın üretileceğini açıkladı.
“Ambargolara rağmen bugünkü aşamaya geldiysek, bundan sonraki süreci de aynı kararlılıkla yürüteceğiz. Hedeflerimize giden yolda önümüze çıkan engeller bizi sadece yavaşlatır ama asla durduramaz” ifadelerini kullandı.

“Uluslararası sistem sadece kabuk değil, mecra da değiştiriyor”

Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde küresel sistemdeki dönüşüme dikkat çekti:
“Yeni bir jeopolitik denklem kurulmakta. Uluslararası sistem yalnızca kabuk değil, mecra da değiştirmektedir. Güç dengesini elinde tutan sayılı ülkelerin hâkimiyetinde ciddi kırılmalar yaşanıyor. Artık haklı olmanın yetmediği, hakkınızı korumak için güçlü olmanız gereken bir dünyada yaşıyoruz.”

Cumhurbaşkanı, Bosna’dan Suriye’ye, Gazze’ye kadar yaşanan insani trajedilere değinerek, “Ne uluslararası hukuk ne de büyük bütçeli kurumlar zulmün önüne geçemiyor. Bu nedenle her alanda güçlü, caydırıcı ve bağımsız olmak zorundayız” dedi.

“Dersimize iyi çalıştık, Türkiye artık kendi teknolojisini üretiyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu farkındalığa en erken varan ülkelerden biri olduğunu belirterek, “Risk ve tehditlerin arttığı bu dönemde dersimize çok iyi çalıştık. Son 23 yılda savunma sanayi, diplomasi ve güvenlikte attığımız adımlarla Türkiye’yi göz ardı edilemez bir ülke haline getirdik” ifadelerinde bulundu.

Erdoğan, Türkiye’nin artık silah, mühimmat, hava, kara ve deniz araçlarını kendi teknolojisiyle üretebilen bir ülke olduğunu hatırlattı:
“Bir zamanlar bir toplu iğne bile üretemeyen Türkiye, bugün kendi insansız hava araçlarını, Akıncı’sını, Kızılelma’sını, milli tanklarını ve modern sistemlerini üretir hale geldi. Savunma sanayimizde yerlilik oranını %20’den %80 seviyesine çıkardık.”

“Satılan her 100 insansız hava aracından 65’ini biz tedarik ettik”

Türkiye’nin bugün 1400’ün üzerinde savunma projesine sahip olduğunu ifade eden Erdoğan, ülkenin artık dünyanın en büyük 11. savunma ihracatçısı konumuna yükseldiğini söyledi.
“2024’te dünya ihracat pazarında yüzde 65 ile yerimizi aldık. Satılan her 100 insansız hava aracından 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ihracat yaptık” diye konuştu.

Erdoğan, geçmişte uygulanan ambargolara ve çifte standartlara rağmen Türkiye’nin kaybettiği zamanı telafi ettiğini vurguladı:
“Biz yapamazsınız diyenlere rağmen yaptık. Genç mühendislerimize inandık. ‘Başınızı belaya sokmayın’ diyenlere rağmen bu ülkenin evlatları başardı.”

“Altay tankı yeni bir dönemin başlangıcıdır”

Erdoğan, Altay tankının üretim süreciyle ilgili de bilgi verdi. “1,5 milyon mühendislik saati, 35 bin kilometre test ve 3.700 fiili atışla tüm aşamaları geçen Altay tanklarımızın ilkini bugün ordumuza teslim etmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.

Tankın en zorlu çevre koşullarına uygun olarak geliştirildiğini belirten Erdoğan, “Altay, tank teknolojisinde yeni bir dönemin kapılarını açıyor. Bu süreçte edindiğimiz tecrübelerle yapay zekâ destekli sistemlerden otonom kabiliyetlere kadar geniş bir teknoloji kapasitesi kazandık” ifadelerini kullandı.

“Mazlumun yanında olduk, kimseye muhtaç olmadık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hem bölgesinde hem küresel ölçekte adil bir dünya vizyonu için çalıştığını belirterek, “Mazlumun zalime boyun eğmediği, güçlünün güçsüzü ezmediği adil bir dünya için tüm imkânlarımızı seferber ettik. Dostlarımızın yardımına koştuk, kardeşlerimizin yaralarını sardık. Bununla birlikte muhannete muhtaç olmamak için de kendi teknolojimizi üretmeye başladık” dedi.

“Kardeşliği yaşatmak, savaş kazanmaktan daha büyük bir zaferdir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bu tesis, Türkiye’nin geleceğini inşa eden bir eserdir. Altay tankımız, ordumuzun gücüne güç katacak. Türkiye artık kendi yolunu çizen, bağımsız karar alan bir ülkedir. Biz ulaştığımız noktayı yeterli görmüyoruz, daha ileriye gideceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu tesis milletimize, ordumuza, dostlarımıza hayırlı olsun.”