Berlin’de kamu televizyonu WDR'ye verdiği röportajda konuşan Merz, “Ukrayna'ya teslim edilen silahların sınırlaması artık yok. Ne İngilizler, ne Fransızlar, ne biz, ne de Amerikalılar. Bu, Ukrayna'nın artık örneğin Rusya’daki askeri mevzileri hedef alabileceği anlamına geliyor. Bu daha önce yalnızca istisnai bir durumdu; artık mümkün,” ifadelerini kullandı. Ancak yeni Başbakan, Almanya'nın bundan sonraki sevkiyat planları hakkında stratejik gerekçelerle ayrıntı vermekten kaçındı.
Taurus Tartışması ve Almanya’nın Değişen Tutumu
Almanya, bugüne kadar Ukrayna’ya menzili 70 kilometreyi aşan silah sistemleri göndermedi. Ancak Başbakan Merz, göreve gelmeden önce yaptığı açıklamalarda, 500 kilometreden fazla menzile sahip Taurus füzelerinin Ukrayna’ya gönderilmesini desteklediğini söylemişti. Scholz hükümeti döneminde bu füzelerin sevkiyatı, Rusya ile doğrudan çatışma riskini artırabileceği gerekçesiyle reddedilmişti.
Göreve geldikten sonra ise Merz, silah tedarikine dair daha temkinli bir söylem benimseyerek, hem stratejik nedenlerle hem de Moskova’nın bilgi edinmesini önlemek için silah teslimatlarına ilişkin detayları kamuoyu ile paylaşmayacağını vurguladı. Ancak Merz’in ifadeleri, Berlin’in tavrında sessiz ama önemli bir dönüşüm yaşandığına işaret ediyor.
Diplomasi Seçenekleri Tükeniyor mu?
Rusya ve Ukrayna arasında İstanbul'da yapılan doğrudan görüşmelerin ardından, Almanya Başbakanı Merz, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in barış çağrılarını “zayıflık” olarak algıladığını ifade etti.
Friedrich Merz, son haftalarda Avrupa ve Batı başkentlerinde Rusya-Ukrayna arasında müzakere zemini oluşturmak için yoğun çaba gösterildiğini vurguladı. “Son üç haftanın ardından, kimse bizi mevcut tüm diplomatik yolları tüketmediğimiz için suçlayamaz,” diyen Merz, barışın sağlanması için diplomasinin hâlâ öncelikli bir yol olduğunu ancak bu sürecin zorluklarla dolu olduğunu da belirtti.
Diğer İçerikler
