ABD’de göçmenlik politikaları bir kez daha kamuoyu gündeminin merkezinde. PBS, NPR ve Marist ortaklığında gerçekleştirilen son anket, ICE’nin (U.S. Immigration and Customs Enforcement) tutuklama uygulamalarına yönelik ciddi bir toplumsal tepki olduğunu ortaya koydu. Katılımcıların %54’ü ICE’nin “çok ileri gittiğini” belirtirken, bu oran Demokratlar arasında %83’e yükseliyor.
Ankete göre Cumhuriyetçi seçmenler arasında ICE’ye destek daha yüksek seyrediyor. Katılımcıların yaklaşık %50’si ICE uygulamalarını yerinde bulurken, %31’lik bir kesim bu kurumun yeterince katı olmadığını düşünüyor.
Ancak partiler arası bu görüş farkı, göçmenlik meselesinin ABD’deki kutuplaşmayı derinleştiren bir konu olmaya devam ettiğini gösteriyor. ICE verilerine göre son yıllarda suç geçmişi bulunmayan kişilere yönelik tutuklamalarda kayda değer bir artış yaşandı.
2019’da tutuklamaların yalnızca %7’si ceza kaydı olmayan göçmenleri kapsarken, bu oran 2025'te %23’e yükseldi. Bu durum, özellikle Biden yönetimi altındaki politikaların nasıl uygulandığına dair tartışmaları artırıyor.
Ankete katılanların %80’inin şiddet içeren suçlara karışmış kişilerin sınır dışı edilmesini desteklemesi, kamuoyunun güvenlik temelli yaklaşımlara açık olduğunu gösteriyor. Ancak suçsuz göçmenlerin de hedef alınması, insan hakları açısından endişeleri beraberinde getiriyor.
ICE’ye yönelik eleştiriler, ABD’de göçmen politikalarının güvenlik, insan hakları ve toplumsal hassasiyetler arasında nasıl bir denge arayışı içinde olduğunu gösteriyor. Özellikle suç geçmişi olmayan bireylerin hedef alınması, kamuoyunun desteğini zayıflatırken kurumsal politikaların uygunluğunu da sorgulatıyor.
Gelecek dönemde ABD’deki göçmenlik tartışmalarının seçim politikalarına ve yasa tekliflerine nasıl yansıyacağı, Washington’ın iç dengelerinde belirleyici bir faktör olabilir.
Benzer tartışmalar AB ülkelerinde de sıkça gündeme gelmekte olup, göçmenlik politikaları küresel güvenlik ile özgürlük dengesi açısından kritik bir alan olarak değerlendirmektedir.
Diğer İçerikler