ABD Başkanı Donald Trump ve ekibinin, tarihte görülmemiş gümrük vergilerinin “3D satranç” benzetmesiyle ustaca ve stratejik bir plan olarak sunması, giderek geçerliliğini yitiriyor. Bu politikanın, Amerika’nın ticaret ortaklarını şaşırtarak dezavantajlı duruma düşürmeyi hedefleyen dikkatlice planlanmış bir strateji olduğu öne sürülüyordu. Tarihî gümrük vergilerinin ardındaki karmaşık ve planlı hareket iddiaları, son dönemde yaşanan gelişmelerle çelişiyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulayıp sonra durdurduğu, değiştirdiği ve yeniden gündeme getirdiği tarifeler, “stratejik belirsizlik” yarattığı değerlendirmesiyle dikkat çekiyor. Hazine Bakanı Scott Bessent, diğer ülkelerin müzakerelerde avantaj sağlamaması için fazla kesinlik verilmemesi gerektiğini söyledi. Trump ise tarifelerin iş dünyasında en çok yanlış anlaşılan konu olduğunu savunuyor. Baş ticaret danışmanı Peter Navarro, Trump’ın stratejisini medya ve ekonomistlerin anlayamadığı “3 boyutlu satranç” olarak tanımladı.
Trump ve Bessent’in, üç aylık ara dönem boyunca ABD ile görüşme fırsatı bulamayan birçok ülkeye yeni tarifeler uygulayacaklarını duyurması, tarifelerin arkasında tutarlı bir strateji olduğu yönündeki iddiaları ciddi şekilde sorgulatıyor. Yönetimin uyguladığı ayrıcalıklar, tavizler ve geri çekilmeler de bu strateji iddialarını zayıflatıyor. Üstelik büyük Amerikan şirketlerinin fiyatları artıracaklarını açıklamaları da bu varsayımları tamamen geçersiz kılıyor.
Trump’ın dış ticarete olan bağımlılığı azaltmak için büyük tarifelerle tehdit edip ardından ara vermesi, ticaret ortaklarına ve şirketlere uzlaşma fırsatı tanımak içindi. Yönetim, 18 ülkeyle yeni anlaşmalar üzerinde görüşürken, İngiltere ile yapılan tarım ürünleri anlaşması ve Apple’ın 500 milyar dolarlık yatırım taahhüdü olumlu adımlar olarak öne çıktı.
Ancak Trump, 150 anlaşmayı kısa sürede yapmanın mümkün olmadığını belirterek, önümüzdeki haftalarda bazı ülkelere yeni tarifeler uygulayacağını duyurdu. Yönetim, bazı ülkelerde yeniden yüzde 50’ye varan karşılıklı tarifeleri ya da bölgesel oranları devreye almayı planlıyor. Bu durum, ticaret müzakerelerine adil zaman tanıma amacını zayıflatıyor ve belirsizliği artırıyor.
Tarife savunucuları, yüksek ithalat vergilerinin üretimin ABD’ye dönmesini teşvik edeceğini söylese de, bu henüz gerçekleşmiş değil. Üretimi ABD’ye taşımak hem maliyetli hem zaman alıyor. Ayrıca, tarifelerin ne kadar süreceği belirsizliği şirketleri zor durumda bırakıyor.
Trump yönetimi, Çin’e uygulanan tarifeleri yüzde 145’ten yaklaşık yüzde 30’a düşürdü ancak karşılık olarak Çin’den sınırlı taviz aldı. Yabancı otomobil parçaları ve Çin menşeli elektronik ürünlerdeki muafiyetler de ticaret teorisinin etkisini azalttı.
Morgan Stanley ekonomisti Seth Carpenter, tarifelerin kısa vadede ekonomik büyümeye katkı sağlamayacağını belirtti. Öte yandan, Walmart, Home Depot ve diğer büyük şirketler tarifeler nedeniyle fiyat artışlarına gidileceğini açıkladı. Tüketiciler, yükselen maliyetlerle karşı karşıya kalıyor.
Tahvil piyasasındaki çalkantı Trump’ın tarifelere ara vermesine yol açtı. Bazı sosyal medya teorileri, Trump’ın 4D satranç teorisi ile kasıtlı olarak borsayı düşürüp ABD’nin borcunu daha ucuza yeniden finanse etmek için başlattığını iddia ediyordu. Ancak piyasa, elektronik ürünlerdeki muafiyet sonrası toparlandı, uzun vadeli tahvil faizleri ise yüksek seyretmeye devam etti. Moody’s’in ABD’nin kredi notunu düşürmesi tahvil fiyatlarını olumsuz etkiledi.
Trump yönetimi, 9 Nisan’da tahvil piyasasındaki belirsizlik nedeniyle “Kurtuluş Günü” tarifelerine ara verdiğini açıkladı. Ekonomi yetkilileri, bu kararın tahvil piyasasından gelen baskıyla hızlandığını belirtti. Böylece ticaret savaşının temelinde 3D veya 4D satranç değil, kaos teorisinin yattığı ortaya çıktı.
Diğer İçerikler