Mısır, Yunanistan'ın 17 Nisan'da ilan ettiği "Yunan Deniz Mekânsal Planlama Haritası"na sert tepki göstererek, Kahire'deki Yunan Büyükelçiliği’ne diplomatik nota verdi.
Mısır: Haritadaki Sınırlar MEB’imizle Çakışıyor
Mısır Dışişleri Bakanlığı, 8 Temmuz'da Yunan tarafına ilettiği notada, söz konusu haritada yer alan bazı deniz alanlarının Mısır’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) ve kıta sahanlığıyla örtüştüğünü vurguladı. Kahire yönetimi, bu sınırların “kabul edilemez” olduğunu belirterek, Yunanistan’ın tek taraflı adımının doğurabileceği tüm sonuçları reddettiğini bildirdi. Ancak Mısır, notasında diplomatik diyalog ve iş birliği çağrısında bulunmayı da ihmal etmedi.
Ekathimerini: “Beklenen Tepki”
Yunan basınında yer alan haberlere göre, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Mısır’ın tepkisini “beklenen bir adım” olarak değerlendirdi. Dışişleri Sözcüsü Lana Zochiou, haritada belirtilen alanların henüz sınırlandırılmamış bölgeler olduğunu ve bu nedenle “orta hat prensibine” göre potansiyel sınırların işlendiğini savundu. Zochiou, haritanın bağlayıcı olmadığını da kaydetti.
Öte yandan, Yunan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ile Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati’nin dün gerçekleştirdiği görüşmede de konu ele alındı. Görüşme, Atina-Kahire arasında 2020’de imzalanan MEB anlaşmasının beşinci yılına denk geldi. Taraflar, uluslararası hukuka ve bölgesel iş birliğine bağlılıklarını yinelediklerini açıkladı.
Libya ve Türkiye Faktörü: Yunan Planları Bozuluyor
Mısır’ın bu çıkışı, Enikos gazetesi tarafından yalnızca bir diplomatik tepki olarak değil, Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının yeniden şekillenmesini tetikleyebilecek stratejik bir hamle olarak değerlendirildi. Yunanistan’ın MSP haritası, özellikle Girit’in güneybatısında, Libya sınırına yakın bölgeleri de kapsıyor. Mısır’ın bu bölgeye yönelik itirazı, Libya’nın Türkiye ile 2019’da imzaladığı deniz yetki mutabakatına örtülü bir destek olarak yorumlanıyor.
Bu durum, Türkiye’nin bölgedeki hak iddialarını güçlendirirken, Yunanistan’ın deniz yetki alanları üzerindeki etkisini zayıflatabilir.
Doğu Cephesi: Güney Kıbrıs’la Temas Tehlikede
Yunanistan’ın en büyük stratejik kaybı ise doğu cephesinde yaşanabilir. Haritada Rodos, Karpathos, Kaşot ve Girit’in doğusunu kapsayan deniz alanları, Güney Kıbrıs’la doğrudan MEB teması kurulmasını öngörüyor. Ancak Mısır, bu bölgelerin kendi MEB sınırlarına ait olduğunu savunuyor. Bu durumda Atina’nın Güney Kıbrıs’la stratejik deniz bağlantısı kesilebilir; yerine Türkiye-Mısır-Yunanistan üçgeni oluşabilir.
Adalar Tartışması: Türkiye ile Paralellik
Mısır, daha önce 2020’de imzalanan kısmi MEB anlaşmasında da dile getirdiği üzere, Yunan adalarının deniz yetki alanlarının coğrafi, ekonomik ve nüfus temelinde sınırlı olması gerektiğini savunuyor. Bu görüş, Türkiye’nin “adalar tam yetki alanı oluşturamaz” tezine oldukça yakın duruyor.
Diğer İçerikler
