Barselona’dan 44’ten fazla ülkenin desteğiyle Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosu’na katılan İrlandalı komedyen Tadhg Hickey, yolculuğun kahramanlık değil, ahlaki bir yükümlülük olduğunu söyledi. Yaklaşık 50 gemi ve yüzlerce kişiden oluşan filo, Gazze’ye bugüne kadarki en büyük deniz misyonu olarak görülüyor.
Barselona’dan Gazze’ye yola çıkan Küresel Sumud Filosu’na katılan Hickey, yolculuğun kahramanlık değil, ahlaki bir yükümlülük olduğunu vurguladı. Binlerce kişinin uğurladığı filonun bugüne kadar gördüğü en etkileyici başlangıç olduğunu belirten Hickey, Batılı medyanın ilgisizliğini eleştirdi. En az 44 ülkeden katılımcının yer aldığı filoda herkesin aynı amaçla hareket ettiğini söyleyen Hickey, gemide statü farkı olmadan herkesin işlere katıldığını, “Papa olsanız bile tuvaletleri temizlemeniz gerekiyor.” sözleriyle ifade etti.
Hepimiz Siyonist varlığın sıradan, masum insanları terörist olarak gösterme yeteneğine sahip olduğunu biliyoruz.
Yola çıkmadan önce disiplin ve şiddetsizlik odaklı bir hazırlık süreci geçiren aktivistler, geçmiş saldırılara rağmen vazgeçmedi. İsrail medyasının kendisini “terörist” olarak suçladığını belirten Hickey, tüm eylemlerinin şiddet karşıtlığı üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Mavi Marmara baskınında 10 aktivistin öldürüldüğünü hatırlatan Hickey, birçok katılımcının daha önceki filolara da katıldığını söyledi.
Aktivistlerin aldığı riskler
Hickey, bilinmeyene doğru giderken korku yaşadığını, en büyük endişesinin ise İsrail hapishanesine atılması ve ailesiyle iletişim kuramaması olduğunu söyledi. Gitmek istemediklerini ancak zorunda olduklarını vurgulayan Hickey, Batı hükümetlerini soykırıma ortak olmakla suçladı. İsrail, filoya yönelik uzun süreli gözaltı planları hazırlarken, haziranda Greta Thunberg’in de yer aldığı başka bir filonun Gazze yakınlarında durdurulduğu ve aktivistlerin sınır dışı edildiği belirtildi.
Her Geçen Gün Hareket Artıyor
Hickey, Barselona limanındaki atmosferi “bir rüya gibi” olarak tanımlayarak herkesin Filistin için birleştiğini söyledi. İsrail’in en büyük sorununun büyüyen ve birleşen sivil muhalefet olduğunu belirten Hickey, hükümetlerin yapmadığını artık sivillerin yaptığını vurguladı. Bu filonun son olmayacağını ifade eden Hickey, “Ne olursa olsun aktivistler durmayacak, hareket giderek büyüyor.” dedi.
Küresel Sumud Filosu
Arapça “kararlılık” anlamına gelen Sumud, 1967 Altı Gün Savaşı sonrası Filistin halkının baskı ve işgale karşı direnişini simgeleyen bir kavrama dönüştü. Filistinlilerin topraklarında kalması, kimliklerini koruması ve şiddet içermeyen direniş yollarını ifade eder. Sanatsal etkinliklerde zeytin ağacı ve hamile köylü kadın figürleriyle temsil edilir.
