Avrupa Birliği’nde iklim değişikliğinin etkileri yalnızca çevresel değil, aynı zamanda derin bir ekonomik krize dönüşmüş durumda. Avrupa Komisyonu ve Avrupa Yatırım Bankası (AYB) tarafından yayımlanan “Sigorta ve Risk Yönetimi: AB’de Tarım İçin Araçlar” başlıklı rapor, bu durumu rakamlarla gözler önüne serdi.
Rapora göre, AB üyesi 27 ülke, kuraklık, aşırı sıcaklar, ani donlar ve seller gibi olumsuz hava koşulları sebebiyle her yıl tarımsal üretimin yaklaşık %6’sını kaybediyor. Bu kaybın mali karşılığı 28,3 milyar euro olarak hesaplandı.
Çalışmada bu zararın 17,4 milyar eurosunun bitkisel üretimden, 10,9 milyar eurosunun ise hayvancılıktan kaynaklandığı vurgulandı. Özellikle Güney Avrupa’da yaşanan uzun süreli kuraklıklar, tahıl, zeytin, üzüm ve narenciye üretiminde büyük düşüşlere yol açtı.
Raporda ayrıca, tarımsal sigorta sistemlerinin yeterince gelişmemiş olması ve çiftçilerin iklim risklerine karşı hâlâ savunmasız kalması, bu zararın sürdürülebilir tarımı tehdit eden bir krize dönüşmesine neden olduğu belirtildi.
Bu gelişmeler, geçtiğimiz günlerde İngiliz medyasında yer alan Avrupa ekonomisine dair çarpıcı tespitlerle de birleşince daha geniş bir tartışmayı gündeme taşıdı. The Spectator’a göre, çelik, otomotiv ve kimya gibi kritik sektörlerde de AB ciddi bir gerileme yaşıyor. Enerji fiyatlarının rekabet gücünü zayıflatması ve çiftlik sayısındaki dramatik düşüş, AB’nin ekonomik direncini çok boyutlu olarak sarsıyor.
İklim krizinin, Avrupa’nın ekonomik yapı taşlarında yarattığı bu çözülme, kıtanın önümüzdeki on yılını şekillendirecek stratejilerin merkezine yerleşmiş durumda.
Diğer İçerikler