AB Slovakya Hükümetini İkna İçin Toplanıyor

Avrupa Birliği (AB) liderleri, Robert Fico yönetimindeki Slovakya hükümetini Rusya’ya karşı hazırlanan yeni yaptırım paketini desteklemeye ikna etmek için Brüksel’de bir araya geliyor. Slovakya, 19. yaptırım paketi üzerinde veto hakkını kullanarak AB içindeki tek muhalif ülke konumuna geldi.

Slovakya Başbakanı Fico, ülkesinin enerji fiyatları ve otomotiv sektöründeki çıkarlarının göz ardı edildiğini savunarak vetosunu gerekçelendirdi. Fico, “Yeni yaptırım paketlerini desteklemeye hazır değilim; otomotiv sanayi krizi ve enerji fiyatları somut olarak ele alınmadan vetoyu kaldırmam.” ifadelerini kullandı.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise Bratislava yönetimini ikna etmeye yönelik adımlar attı. Komisyon kaynaklarına göre, von der Leyen tarafından gönderilen mektupta Slovakya’nın ekonomik kaygılarını gidermeye dönük bazı taahhütler yer aldı. AB tarafı, süreci kolaylaştırmak amacıyla iki önemli düzenlemeyi gündeme aldı:

İlk olarak, otomotiv sektörüne yönelik AB düzenlemelerinin hızlandırılması planlanıyor. Bu kapsamda, 2035 yılına kadar içten yanmalı motorlu araç satışlarını yasaklayan planın gözden geçirilmesi ve Slovakya gibi otomotiv üretimine bağımlı ülkelerin geçiş sürecinde desteklenmesi öngörülüyor.

İkinci olarak, enerji maliyetleri ve rekabet gücü konularında AB’nin ortak bildirisinde yeni ifadeler yer aldı. Son taslakta, yüksek enerji fiyatlarının Avrupa sanayisi üzerindeki olumsuz etkilerinin açıkça vurgulandığı ve enerji arz güvenliğiyle ilgili mekanizmaların güçlendirilmesinin değerlendirileceği belirtildi.

Diplomatlar, AB’nin Slovakya üzerindeki baskısının artmasına rağmen Brüksel’in “üyeler arası birlik” mesajını korumaya çalıştığını belirtiyor. AB kaynaklarına göre Slovakya, yaptırım paketini onaylamayan tek ülke konumunda ve bu durum paketin yürürlüğe girmesini geciktirme riski taşıyor.

Zirve öncesi AB büyükelçileri, taslak metni nihai hale getirmek için yoğun müzakerelerini sürdürüyor. Gözlemciler, Fico hükümetinin pozisyonunda yumuşama olup olmayacağının zirve sonuç bildirgesinde netleşeceğini ifade ediyor.

AB içindeki bu kriz, Birliğin dış politika kararlarında oybirliği şartının yarattığı zorlukları ve özellikle enerji ile ekonomik konularda üye ülkeler arasındaki farklı çıkarların süregelen gerilimini bir kez daha gündeme getirdi.