1 Mayıs 2025’te Ulusal Dua Günü kapsamında Beyaz Saray’da düzenlenen törende ABD Başkanı Donald Trump, “Dini Özgürlükler Komisyonu”nun kurulduğunu ilan etti. Tören sırasında yaptığı konuşmada Trump, “Kilise ve devlet ayrılığından bahsediyorlar… Pekâlâ, bunu bir süreliğine unutalım” ifadeleriyle laiklik ilkesine meydan okuyan bir söylem ortaya koydu. Komisyonun başkanlığına Teksas Valisi Dan Patrick getirilirken, yardımcılığına Ben Carson atandı. Komisyonda televizyoncu Dr. Phil McGraw ve Kardinal Timothy Dolan gibi dikkat çekici isimler de yer aldı.
Trump’ın bu çıkışı, özellikle Evanjelik seçmenler ve Katolik muhafazakâr çevrelerde destek bulurken, laiklik savunucuları ve bazı dini liderlerden ciddi eleştiriler aldı. Baptist Joint Committee for Religious Liberty, kilise-devlet ayrımının bozulmasından endişe ettiklerini bildirirken, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) gibi kuruluşlar, komisyonun anayasaya aykırı bir işlev üstleneceği uyarısında bulundu.
Ancak bu girişimin yalnızca iç politikayla sınırlı olmadığı görüşü de öne çıkıyor. Papa Francis’in kısa süre önce hayatını kaybetmesinin ardından, Trump’ın bu adımı atması zamanlama açısından dikkat çekti. Vatikan ve yeni papa seçimi süreciyle çakışan bu gelişme, bazı düşünce kuruluşlarına göre Trump’ın Vatikan’a siyasi ve ideolojik mesaj verme çabası olabilir. Daha önce göçmen politikaları ve iklim değişikliği konularında Papa Francis ile sert polemiklere giren Trump’ın, bu yeni dönemde Katolik Kilisesi’nin yönünü etkileme arayışında olduğu öne sürülüyor.
Brookings Institution, konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Trump, ABD'de dini değerleri yeniden tanımlamakla kalmıyor, aynı zamanda küresel dini otoritelere de meydan okuyor” ifadelerine yer verdi. Atlantic Council ise bu hamlenin, yaklaşan seçimlerde muhafazakâr tabanı konsolide etmek için stratejik bir araç olduğuna dikkat çekti.
Trump’ın söylemleri ve politikaları, Amerika’daki laiklik ilkesinin sınırlarını zorlamaya devam ederken, küresel dini dengeler üzerindeki etkisi de yakından izleniyor. Yeni papa seçiminin sonuçları, Trump’ın bu girişiminin uzun vadede Vatikan politikalarına ne ölçüde tesir edeceğini gösterecek.
Kaynakça
Diğer İçerikler