İstanbul, 16 Mayıs 2025 – ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan yoğun Orta Doğu temaslarının ardından rotasını İstanbul’a çevirmek istedi. Gerekçesi ise oldukça dikkat çekiciydi: Ukrayna ile Rusya arasında üç yıl aradan sonra düzenlenen ilk barış görüşmelerine bizzat katılmak. Ancak bu diplomatik hamle karşılıksız kaldı.
Putin tarafı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ev sahipliğinde Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen görüşmelere yalnızca düşük profilli bir heyet gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da Trump’ın katılımına ilişkin herhangi bir açıklama gelmedi. Trump’ın, “Yarın nereye gideceğimi bilmiyorum” sözleri, diplomatik girişiminin sahipsiz kaldığını ve sürece yön verecek bir liderlik zemininin oluşmadığını gösterdi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Putin’i doğrudan müzakere masasına çağırmasına rağmen, bu çağrı yanıtsız kaldı. Moskova’nın “süs heyeti” gönderdiğine dair Zelenskiy’nin sert açıklamaları, görüşmelerin ciddiyetine yönelik soru işaretlerini artırdı. Trump’ın sürece dahil edilmemesi ise barış masasının potansiyel etkisini sınırlayan bir unsur oldu.
Ortaya çıkan tablo, barış görüşmelerinin sembolik düzeyde kaldığını ve savaşın diplomasi yoluyla sona erdirilmesine dair umutların yeniden belirsizliğe sürüklendiğini ortaya koyuyor. Putin’in doğrudan katılımı ve uluslararası liderlerin etkin müdahalesi olmaksızın İstanbul’daki bu temasların somut bir sonuç üretmesi zor görünüyor. Trump’ın dahil olma çabası ise, liderlik boşluğunun ortasında karşılık bulamayan bir girişim olarak havada kaldı.