Zohran Mamdani, Amerikan siyaset sahnesinde öne çıkan genç Demokrat adaylardan biri. 2025 yılındaki New York City belediye başkanlığı yarışında, kampanyasında kimliği ve kökeni dolayısıyla karşılaştığı eleştirilerin ardından Müslüman kimliğini “görünür ve savunulur” bir zemine taşıma kararı aldı.
Kimliği ve kampanyası
Mamdani, Kampala (Uganda) doğumlu; ailesi Hint kökenli olup kısa süreli olarak Güney Afrika’da yaşamış, ardından çocuk yaşta New York’a taşınmış. Eyalet Meclisi’nde vekil olarak görev yapan Mamdani, bu yıl Demokrat Parti’de aday gösterildi.
Kampanyasında kira artışı, ulaşım, yaşam maliyeti gibi gündemleri işlese de — siyasette kimliği üzerinden gelen saldırılar daha yüksek sesle yankılanıyor.
Kimlik üzerinden çıkan tartışma
Mamdani, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“New York’ta Müslüman olmak haysiyet kaybı beklemek demektir. Ama haysiyet eksikliği bizi özel kılmaz. O haysiyetin dayanılması bizi tanımlar.”
Bu sözlerin bağlamında, kampanyasında karşılaştığı “ırkçı ve temelsiz” olarak tanımladığı saldırılar da öne çıkıyor. Örneğin, rakip adaylar tarafından kendisinin New York için “uygun olmadığı” yönünde yorumlar yapıldığı, Müslüman kimliği üzerinden eleştirildiği belirtiliyor.
Kampanyanın stratejisi ve anlamı
Mamdani’nin kararı, yalnızca kişisel düzeyde bir kimlik tercihi değil; aynı zamanda geniş bir seçmen kesiminde (özellikle Müslüman, göçmen ve etnik azınlık topluluklarında) karşılık bulma stratejisi olarak okunabilir. New York gibi çok kültürlü ve çok kimlikli bir kentte, kimliğini açıkça dile getirme hamlesi hem destek toplama hem de karşısındaki kimlik temelli eleştirileri tersine çevirebilme potansiyeli taşıyor.
Siyaset bilimciler, Mamdani’nin çok kültürlü geçmişinin (Hint kökenli, Ugandalı doğumlu, New York’ta yetişmiş) ABD’deki katı ırksal sınıflandırma sistemlerine meydan okuduğunu, bu durumun hem bir avantaj hem de risk olduğuna dikkat çekiyor.
Diğer İçerikler