Düşünce kuruluşları (Think Tanks), ABD kamuoyunu ve kamu politikasını etkileyerek siyasi süreçte çok büyük bir rol oynamaktadırlar. Think tank uzmanları, bölgesel deneyim, konu uzmanlığı, veri analizi ve çok daha fazlası gibi değerli bilgiler sağlarlar. Milletvekilleri, ABD politikalarını şekillendirmeye yardımcı olmak için kaynak yoğun orijinal araştırmalar yürütmek için bu dış uzmanlara güveniyorlar.
Ancak, bazı düşünce kuruluşu akademisyenleri bağımsız araştırmacılar olarak önemli bir rol oynayabilirken, bazı düşünce kuruluşu çalışmaları araştırmadan ziyade halkla ilişkiler ve lobiciliğe daha çok benzemektedir.
Düşünce kuruluşları bağımsız analizler üretmek için var olsalar da giderek artan sayıda kanıt, ABD düşünce kuruluşlarının finansman için özel çıkarlara ve hükümetlere - hem ABD hem de yabancı hükümetlere - giderek daha fazla bağımlı hale geldiğini gösteriyor. Bu da finansman sağlayan özel çıkar çevrelerine yada yabancı hükümetlere hizmet edebilecek şekilde sansüre, otosansüre, perspektif filtrelemeye ve hatta nadir durumlarda, bağışçılar lehine kamuoyu oluşturmak üzere doğrudan araştırma ödemeleri almalarına yol açıyor.
Yabancı bir hükümetten gelen bir iç raporun belirttiği gibi: "Güçlü düşünce kuruluşlarını finanse etmek, bu tür bir erişim elde etmenin bir yoludur ve Washington'daki bazı düşünce kuruluşları, yalnızca finansman sağlayan yabancı hükümetlere hizmet edebileceklerini açıkça ifade ediyor."
Amerikan Quincy Institute for Responsible Statecraft bünyesindeki Think Tank Funding Tracker(TTFT), www.thinktankfundingtracker.org'da halka açık olan web sitesi ve veritabanı ile son beş yılda yabancı hükümetlerden, ABD hükümetinden ve Pentagon müteahhitlerinden Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en iyi düşünce kuruluşlarına sağlanan fonları takip ediyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 1.000'den fazla düşünce kuruluşu var. TTFT, ABD'deki en iyi 50 düşünce kuruluşunun her birine, yazarlar tarafından beş ikili soruya dayalı olarak oluşturulan bir ölçek olan beş puanlık bir şeffaflık puanı vermiş. Bu kritere göre, ilk 50 düşünce kuruluşundan dokuzu (yüzde 18) tamamen şeffafken, 23 düşünce kuruluşu (yüzde 46) kısmen şeffaftır. En endişe verici olanı, geri kalan 18 düşünce kuruluşunun (yüzde 36) "kara para" düşünce kuruluşları olması, bağışçıları açıklamadan fonlarında tamamen şeffaf olmamaları.
Ortaya çıkan finansman ilişkisi çok dikkat çekici.
Yabancı devletler finansmanı
Son beş yılda, yabancı hükümetler ve yabancı devlete ait kuruluşlar, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük 50 düşünce kuruluşuna 110 milyon dolardan fazla bağışta bulundu. Bu katkılar 54 farklı ülkeden geldi. En cömert bağışçı ülkeler, ABD düşünce kuruluşlarına sırasıyla 16,7 milyon dolar, 15,5 milyon dolar ve 9,1 milyon dolar katkıda bulunan Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık ve Katar oldu. Atlantik Konseyi, Brookings Enstitüsü ve Alman Marshall Fonu, 2019'dan bu yana yabancı hükümetlerden en fazla parayı aldı: sırasıyla 20,8 milyon dolar, 17,1 milyon dolar ve 16,1 milyon dolar.
Savunma şirketleri finansmanı
Aynı dönemde, en büyük 100 savunma şirketi, en büyük 50 düşünce kuruluşuna 34,7 milyon dolardan fazla katkıda bulundu. En büyük bağışçılar arasında, 2019 ve 2023 yılları arasında izlenen düşünce kuruluşlarına sırasıyla 5,6 milyon dolar, 2,6 milyon dolar ve 2,1 milyon dolar sağlayan Northrop Grumman, Lockheed Martin ve Mitsubishi yer alıyor. Atlantik Konseyi, Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi ve Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi, Pentagon müteahhit parasının en çok alıcısı oldu: sırasıyla 10,2 milyon dolar, 6,6 milyon dolar ve 4,1 milyon dolar.
Hükümet finansmanı
ABD hükümeti, 2019'dan bu yana Amerikan düşünce kuruluşlarına doğrudan en az 1,49 milyar dolar verdi. Bununla birlikte, bu fonun büyük çoğunluğu - 1,4 milyar dolar - doğrudan ABD hükümeti için çalışan Rand Corporation'a gidiyor. Diğer en iyi fon alıcılar Stimson Center, Atlantik Konseyi ve Aspen Enstitüsü'dür.
Hazırlayan: Sinan Tavukcu
Diğer İçerikler
