Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Fransa’daki Anti-Semitizm’in yükseldiğine dair eleştirilerine sert bir yanıt verdi. Macron, 26 Ağustos 2025’te yayımlanan bir mektupta, Anti-Semitizmle mücadelenin “silah haline getirilmemesi” gerektiğini vurguladı ve Netanyahu’nun suçlamalarını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Bu mektup, iki lider arasındaki diplomatik gerilimi artırırken, Gazze’deki savaş ve Filistin devletinin tanınması konusundaki görüş ayrılıklarını da gün yüzüne çıkardı.
Macron, Netanyahu’ya hitaben yazdığı ve çeşitli gazetelerde yayımlanan mektubunda, İsrail liderinin Fransa’yı Anti-Semitizmle mücadelede yetersiz kalmakla suçlamasını reddetti. Macron, mektubunda şunları ifade etti: “Anti-Semitizmle mücadelede elimizden gelen her şeyi yaptığımız bir dönemde, bu suçlamalar kabul edilemezdir ve Fransa’ya bütünüyle hakarettir.”
Macron, Anti-Semitizmle mücadelenin siyasi amaçlarla kullanılmaması gerektiğini vurgulayarak, şu sözlerle Netanyahu’ya seslendi: “Anti-Semitizmle mücadele silah haline getirilmemeli ve İsrail ile Fransa arasında anlaşmazlık yaratmamalı.”
Mektubunda Gazze’deki savaşa da değinen Macron, İsrail’in bölgedeki askeri operasyonlarını sert bir dille eleştirdi: “Sizi, Gazze’de süregelen, cinayet içeren ve yasa dışı kalıcı savaşın çaresiz yarışını sona erdirmeye davet ediyorum. Bu savaş, ülkeniz için onursuzluk yaratıyor ve halkınızı bir çıkmaza sürüklüyor.”
Netanyahu’nun Suçlamaları: “Filistin Devleti Tanımak Anti-Semitizmi Körüklüyor” Tartışma, Netanyahu’nun Ağustos 2025’in ortalarında Macron’a gönderdiği bir mektupla başladı. Netanyahu, Macron’un Fransa’nın Eylül 2025’teki Birleşmiş Milletler toplantısında Filistin devletini resmen tanıyacağını açıklamasını eleştirerek, bu adımın Fransa’da Anti-Semitizmi artırdığını iddia etti. Netanyahu, mektubunda şu ifadeleri kullandı: “Filistin devletini tanıma çağrınız, Anti-Semitizm ateşine yakıt döküyor. Bu diplomasi değil, İsrail’in Gazze’de mücadele ettiği Hamas militanlarına boyun eğmektir.”
Netanyahu, Fransa’daki Anti-Semitik olayların, Macron’un Filistin politikaları nedeniyle “arttığını” öne sürdü. Bu suçlamalar, Fransa’da büyük tepkiye yol açtı ve Macron’un sert yanıtına zemin hazırladı.
Fransa’da Anti-Semitizmle mücadele, Macron yönetiminin önceliklerinden biri. Daha önce Yahudi mezarlıklarına ve anıtlarına yönelik saldırılar üzerine sert önlemler alan Macron, Şubat 2025’te bir anıt ağacın tahrip edilmesi sonrası Anti-Semitik “nefret dalgasına” karşı yeni adımlar sözü vermişti. Ancak, Netanyahu’nun suçlamaları, Fransa’nın bu çabalarını gölgede bırakmayı amaçlayan siyasi bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Macron’un Filistin devletini tanıma taahhüdü, Fransa’nın İsrail-Filistin çatışmasına yönelik uzun süredir devam eden iki devletli çözüm politikasının bir parçası. Ancak bu adım, İsrail ile ilişkilerde gerilime yol açtı. Netanyahu’nun mektubu, Fransa’nın Filistin politikasını Anti-Semitizmle ilişkilendirme çabası olarak görüldü ve Fransız yetkililer tarafından “aşağılayıcı” bulundu.
X platformunda, bazı kullanıcılar Macron’un mektubunu İsrail’in Gazze politikalarına karşı cesur bir duruş olarak överken, diğerleri Netanyahu’nun Anti-Semitizm suçlamalarını siyasi bir manevra olarak nitelendirdi. Ayrıca, Anadolu Ajansı’nın 26 Ağustos 2025 tarihli haberine göre, Fransa Dışişleri Bakanlığı, Netanyahu’nun iddialarını “mesnetsiz ve gerçek dışı” olarak kınadı.
Diğer İçerikler
