Afrika Birliği, stratejik maden kaynaklarını daha etkin biçimde değerlendirmek amacıyla kıta genelinde koalisyon kurma planlarını açıkladı. Lityum, kobalt ve nadir toprak elementleri gibi kritik minerallerde dünya rezervlerinin büyük kısmına sahip olan Afrika, bu girişimle küresel güç dengelerinde daha etkin bir rol oynamayı hedefliyor. ABD ve Çin’in yeşil enerji teknolojileri için söz konusu madenler üzerinde artan rekabetine karşılık, koalisyon kıtanın kaynaklarını daha fazla katma değer yaratacak şekilde kullanmayı amaçlıyor.
Afrika’nın yeni stratejisi, ham madde ihracatını azaltarak işleme kapasitesini artırmayı, kıta içinde sanayi altyapısını geliştirmeyi ve gelirlerin daha adil dağılımını sağlamayı öngörüyor. Bu kapsamda, “Afrika’nın Yeşil Mineralleri Stratejisi” adıyla hazırlanan taslak, ortak yatırımların teşvik edilmesini, finansman modellerinin geliştirilmesini ve madenlerin kıta içinde işlenerek uluslararası pazarlara sunulmasını içeriyor.
Uluslararası Enerji Ajansı, stratejik madenlere yönelik küresel talebin 2040 yılına kadar dört kat artacağını öngörüyor. Bu nedenle Washington ve Pekin, Afrika ülkeleriyle stratejik anlaşmalar yaparak tedarik zincirlerini güvenceye almaya çalışıyor. Ancak Afrika liderleri, uzun süredir kaynakların işlenmeden ihraç edilmesinden doğan ekonomik kayıplara dikkat çekiyor. Koalisyon, kıtanın sadece hammadde sağlayıcısı değil, aynı zamanda üretim zincirinde etkin bir aktör olmasını hedefliyor.
Buna rağmen girişimin önünde ciddi zorluklar bulunuyor. Birçok ülkede işleme tesisleri, ulaşım ve enerji altyapısı yetersiz kalırken, yüksek finansman ihtiyacı ve siyasi istikrarsızlık gibi faktörler de sürecin önünde engel teşkil ediyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin kobalt ihracatında kota uygulamasına geçme hazırlığı, kıta ülkelerinin maden politikalarını yeniden şekillendirmeye başladığının işareti olarak görülüyor.
Diğer İçerikler
