ABD ve Çin'in Kenya'daki 62 Milyar Dolarlık NTE'ye Olan İlgisi Yerel Endişeye Yol Açtı

Business Insıder Africa’da Olamilekan Okebiorun tarafından yazılan “ABD ve Çin'in Kenya'daki 62 milyar dolarlık nadir toprak sahasına olan ilgisi yerel endişeye yol açtı” başlıklı yazıda Kenya’daki Nadir toprak elementlerinin ABD ve Çin arasındaki rekabetin önemli bir odağı haline geldiği belirtildi.

Afrika ülkeleri, giderek yeni bir mineral Soğuk Savaşı’nın merkezinde yer alıyor. Nadir toprak elementleri açısından 62 milyar dolardan fazla değer biçilen Kenya’daki Mrima Tepesi, kritik mineraller için ABD ve Çin arasındaki rekabetin önemli bir odağı haline geldi.

Kenya, kritik mineraller için küresel rekabette odak noktası haline geldi. Ülkenin güney kıyısındaki Mrima Tepesi, elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji sistemleri ve ileri düzey elektroniklerde kullanılan nadir toprak elementlerinin Afrika’daki en zengin kaynaklarından biri olarak belirlendi.

İngiltere ve Kanada merkezli Pacific Wildcat Resources'un yan kuruluşu Cortec Mining Kenya'nın daha önce yaptığı araştırmalara göre, Kwale County'deki 157 hektarlık ormanın değeri 62 milyar ABD dolarını aşan mineral yatakları içerdiği tahmin ediliyor.

Bölgede, çelik üretimi, havacılık mühendisliği ve temiz teknoloji üretiminde kullanılan niobyum ve diğer değerli mineraller bulunuyor.

Keşif, kritik mineral tedarik zincirlerini çeşitlendirmek isteyen küresel güçlerin dikkatini çekti. Haziran ayında, dönemin ABD Kenya Büyükelçisi Marc Dillard, Washington'ın Afrika'nın nadir toprak elementlerine sürdürülebilir erişimi güvence altına alma amaçlı diplomatik çabalarının bir parçası olarak Mrima Hill'i ziyaret etti.

South China Morning Post, Çinli vatandaşların da son aylarda bölgeyi ziyaret etmeye çalıştığını, ancak yerel güvenlik görevlileri tarafından geri çevrildiklerini bildirdi.

Rekabetin artmasına ek olarak, Avustralya merkezli maden firmaları konsorsiyumu RareX ve Iluka Resources, bölgeyi araştırma planlarını duyurdu; aynı zamanda arazi spekülatörleri ve yatırımcıların da yakınlardaki kıyı köylerine akın ettiği bildiriliyor.

Artan küresel ilgi, başta Digo etnik grubundan gelen sakinler arasında huzursuzluk yarattı; bu kişiler, olası madencilik faaliyetlerinden dolayı yerlerinden edilmekten ve gelecekteki kazançlardan dışlanmaktan korkuyor.

Mrima Tepesi halkı için yabancı yatırımcıların ilgisi hem umut hem de endişe getiriyor. Ormanlık tepe, yalnızca potansiyel bir maden sahası değil; aynı zamanda Digo topluluğunun ruhani merkezi olarak kabul edilen kutsal tapınaklar, şifalı bitkiler ve atalarının mezarlarını barındırıyor.

Son verilere göre, bölge nüfusunun yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor olsa da birçok bölge sakini küçük ölçekli tarım için verimli topraklarına güveniyor .

Yerel orman görevlisi Juma Koja, Agence France-Presse’e verdiği röportajda şöyle dedi:

“İnsanlar buraya büyük arabalarla geliyor, ama biz onları geri çeviriyoruz. Halkımın tekrar sömürülmesini istemiyorum.”

Sakinler, büyük ölçekli madenciliğin tahliyelere, çevresel bozulmaya ve kültürel mirasın erozyonuna yol açabileceğinden korkuyor; bu durum, Kenya’nın geçmişteki kaynak çıkarma sorunlarını hatırlatıyor.

Ancak bazıları mirasın kaybından endişe ederken, diğerleri madencilikte fırsat görüyor.

Kenya’nın madencilik sektörü uzun süredir yatırımcılar ile hükümet arasında yaşanan anlaşmazlıklarla dikkat çekiyor.

2013 yılında yetkililer, çevresel endişeler ve ruhsatlandırma sürecindeki usulsüzlükleri gerekçe göstererek Cortec Mining’in Mrima Tepesi’nde faaliyet gösterme lisansını iptal etti.