Haftanın Ekonomi ve Finans Değerlendirmesi (19-25 Ekim 2020)

Dünya genelinde Covid-19 toplam vaka sayısı 42 milyonu, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 1 milyon 140 bini aşarken, yeni kısıtlamaların Avrupa genelinde uygulamaya alındığı gözleniyor.
Türkiye Ekonomisi
TCMB Beklenti Anketinin Ekim ayı sonuçlarına göre piyasanın bir önceki anket döneminde -%1,5 olan 2020 yılı büyüme beklentisi -%0,8’e yükselirken, yılsonu TÜFE enflasyonu beklentisi %11,46’dan %11,76’ya çıktı.
Ağustos ayında Karadeniz'de keşfedilen doğalgaz sahasındaki rezerv miktarı 320 milyar m3 'ten 405 milyar m3 'e revize edildi.
TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti artış trendini sürdürerek %12,52 seviyesine yükseldi ve böylece, AOFM’de Temmuz ayı ortasından bu yana 518 baz puan artış yaşandı.
Bu hafta, yurtiçi piyasaların en önemli gündem maddesi TCMB Para Politikası Kurulu’nun toplantısı idi. Toplantıda artış beklentilerinin aksine %10,25 olan politika faizinde değişikliğe gidilmezken, gün sonunda bankalar arasında yaşanabilecek ödeme sorunlarını engellemek adına TCMB tarafından bankalara tanınan borçlanma ve borç verme imkanını temsil eden geç likidite penceresi (GLP) borç verme faiz oranı 150 baz puan artırılarak %14,75’e yükseltildi. Borç verme oranı 2010 yılından beri halen %0. Böylece, geç likidite penceresi ile gecelik borç verme faiz oranı arasındaki 150 baz puan olan fark 300 baz puana çıkmış oldu.
Merkez Bankası bankaları 3 araç ile fonluyor; gecelik fonlama, haftalık repo ihalesi yoluyla fonlama ve geç likidite penceresi imkânıyla fonlama. Gecelik fonlama ve haftalık fonlama Merkez Bankası’nın normal fonlama aracı iken, geç likidite penceresi ise günün akşamımda hesaplarını kapatamayan bankaların Merkez Bankası’ndan imkân kullanmasını sağlayan bir uygulama.
Toplantı sonrası yayımlanan metinde; enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar verildiği ve enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile paralel şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun devam etmesi gerektiği belirtildi.
ABD Ekonomisi
Geçtiğimiz hafta açıklanan verilere göre ABD’de sanayi üretimi Eylül ayında artış beklentilerine karşılık aylık bazda %0,6 oranında gerilerken, perakende satışlar aylık bazda %1,9 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Ülkede 3 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimi şu sıralar en önemli gündem maddesi olarak karşımıza çıkıyor.
Bu hafta Fed tarafından yayımlanan ve 12 Fed bölgesine yönelik değerlendirmeler içeren Bej Kitap içeriği açıklandı. Buna göre ülke ekonomisinin ılımlı şekilde büyümeye devam ettiği, ancak halen görünümün belirsiz olduğu ve sektörel faaliyetlerde belirgin farklılıklar olduğu ifade edildi.
Perşembe günü piyasaların odağında ABD Başkanı Donald Trump ve Demokrat Parti adayı Joe Biden arasında gerçekleşen münazara yer aldı. Kasım’daki seçime sınırlı gün kala yapılan görüşmenin odağında virüs salgınına ilişkin tartışmalar vardı.
Öte yandan, ABD’de 17 Ekim ile biten haftada işsizlik maaşına başvuranların sayısı 787 bin ile 860 bin olan piyasa beklentisinin altında gerçekleşti. İkinci el konut satışları ise düşük faizlerin etkisiyle 6,54 milyon adet düzeyine ulaşarak son 14,5 yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Çin Ekonomisi
Çin ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %4,9 ile piyasa beklentisi olan %5,2’nin altında büyüme kaydetti. Ülke ekonomisi ikinci çeyrekte %3,2 oranında büyüme kaydetmişti.
Yıldan yıla büyüme ikinci çeyrekte %3,2'den yükselerek, Covid-19'daki ekonomik toparlanmanın, sağlam yatırım ve ihracat öncülüğünde devam ettiğini gösteriyor. Ancak GSYİH büyümesi, yıllık %5,3 olarak tahmin edilenden daha düşük, bu da yavaşlayan altyapı yatırım büyümesini ve kurumsal yatırım ve tüketimde süregelen bozulmayı yansıtıyor.
Öte yandan ülkede sanayi üretimi Eylül’de yıllık bazda %6,9 ile %5,8 olan piyasa beklentisinin üzerinde artarken, tüketici harcamalarının önemli bir göstergesi olan perakende satışlardaki artış Eylül’de %3,3 olarak gerçekleşti (beklenti %1,8 idi).
Çin ekonomisi, büyük potansiyele sahip ve dirençli olmaya devam ediyor. Piyasalar küresel toparlanmaya fayda sağlayacak iyileşmenin devam etmesi bekleniyor
Euro Bölgesi Ekonomisi
Euro Alanı’nda Ağustos’ta yıllık bazda -%0,2 ile Mayıs 2016’dan bu yana ilk kez negatif değer alan tüketici enflasyonu, Eylül’de de nihai verilere göre yıllık bazda -%0,3 seviyesinde gerçekleşerek bölgede deflasyonist baskıların sürdüğüne işaret etti.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika yapıcılarından Robert Holzmann, mevcut durumda daha fazla parasal teşvike ihtiyaç duyulmadığını belirtirken, salgının bölgede daha kötüye gitmesi durumunda parasal ve özellikle mali politika önlemlerinin artırılabileceğini ifade etti.
Öte yandan Avrupa’da günlük toplam vaka sayısında 100 binlere ulaşırken günlük vaka sayısı 51 bin civarında olan ABD’yi geride bıraktı. Koronavirüs vaka sayılarının hızlı artış kaydetmesiyle birlikte Avrupa’da yeni kısıtlamalar giderek artıyor. Fransa’da en az 4 hafta süreyle Paris ve birçok şehirde 21.00-06.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Hollanda da koronavirüs vaka sayılarındaki çarpıcı artış üzerine tüm bar, restoran ve kafeleri kapatma kararı almıştı. Bir yeni kısıtlama da İrlanda’dan geldi. İrlanda temel ihtiyaç dışı hizmet veren dükkanların çoğunun kapatılacağını duyururken, restoranların hizmetlerini paket servis ile sınırlandırıldığını ve hanehalkının evlerine 5 kilometreden daha uzak mesafelere gitmemeleri gerektiğini belirterek Avrupa’nın en sert koronavirüs önlemlerini uygulayan ülkelerinden biri oldu.
Enerji Piyasaları
OPEC+ grubu, bu hafta gerçekleştirdiği toplantıda, Nisan ayında kararlaştırılan "üretim kesintisi anlaşmasına" tam bağlılık vurgusu yaptı. Ayrıca, bu kış olası bir tam ya da kısmen karantina uygulamasının petrol talebi üzerindeki riski büyük ölçüde artıracağı ifade edildi. Öte yandan artan koronavirüs vakalarının küresel petrol talebi üzerinde baskı yaratacağı endişeleriyle brent petrol fiyatı 42 doların altına indi.
Öte yandan, Dünya Bankası, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının en çok enerji fiyatları üzerinde etkili olduğunu belirterek, petrol, doğal gaz ve kömürün oluşturduğu enerji emtialarının fiyat endeksinde bu yıl yüzde 32,7'lik azalış olmasının beklendiğini bildirdi. Raporda ayrıca düşük petrol talebinin 2021'den sonra da devam etmesinin muhtemel olduğuna dikkat çekildi.










